30 Aralık 2013 Pazartesi

ilk adımla ikinci adım arasında neler oluyor?

bu iki adım arası hayatımızın en heyecanlı dönemi..

zihinsel olarak hazırlanmak, hazırlanmaların en şahanesi, en neşelisi, en hayalperesti..benim için bu günlerin konusu acele etmemek ve sabırlı olmak.

bir de olup biten var tabii. serhat istifa etti, bu cuma son defa şirkete gidecek : )bu öyle büyük bir neşe kaynağı ki.. Ben biraz daha geç ayrılacağım işten, o sırada benim telaşlanmaktan yönetemeyeceğim işleri serhat hallediyor olacak, sonrasını beraber...

bizi beklemesine karar verdiğimiz eşyalar depoya kaldırılacak, armağan ekonomisine katılacak olanlar paylaşıma girecek, kopamadığımız ama vazgeçmemiz gerektiğini bildiklerimizle uzun uzun vedalaşılacak, evi yeni sahibine vermeden önce ufak tefek tadilatlar yapılacak, araba pazarları gezilecek, gönlümüze göre kocaman bagajlı bir araba bulunacak, ben dar alanda bize minik bir karavan yaratma işi için kolları sıvayacağım, partiler planlanıcak, dostlarla vedalaşılacak, annelerin babaların yanakları mıncırılacak, endişelenmemeleri öğütlenecek..

çok iş var ve biz bu işlere deliler gibi gönüllüyüz : )

o kadar uzun zaman olmuş ki bir niyeti böylesine sahiplenmeyeli, hevessiz/niyetsiz/isteksiz nasıl da yaşayıp gitmişiz şaşırıyorum, neyse ki bitti.

ilk hedefimiz Çanakkale, henüz ne gidecek yerimiz ne düzülecek yolumuz var, ama önemsemiyoruz.

bundan sonra tüm yollar bizim, tüm ağaç dipleri ve tüm dere kenarları..

[fonda "tepedeki çimenlik" çalıyor, ben rüyalarımda Akyaka'da deniz kenarında yüzümü serhatın göğsüne dayamış güneşli uykularda gülümsüyorum, zaman geçiyor ve yeni yaşamımız bize göz kırpıyor..]


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder